Bir önceki yazımızda fotoğrafçılıkta bilgi kaynağı olan site ve bloglardan bahsetmiştik. Bu makalede ise başkalarının kaliteli işlerini görüp zaman zaman size ilham veren ama çoğu zaman da kıskançlığa sebep olup sinir eden sitelerden bahsedeceğiz.
İlk olarak şunu söyleyeyim kıskançlık duymanız doğal, başkaların işlerini görüp "keşke ben çekseydim" demek aslında sizin de daha ileriye gitmek için arzunuz olduğunu gösteriyor (en azından benim okuduğum bir iki yazıda öyle diyordu, en iyi fotoğrafçılarda bile bu kıskançlık "envy" durumu oluyormuş). Burada ki sorun sizin bu eserlere bakıp sonrasında kendi yorumunuz ile yeni işler çıkarmaya çalışıp çalışmadığınız. Bu sitelerde göreceğiniz pek çok eser ile ilgili ikinci uyarım ise birçok kişinin en iyi işlerini gönderdiğini unutmayın. Bu sebeple sanmayın ki ismi geçen fotoğrafçıların her karesi böylesine muhteşem. Portföy hazırlarken de aynı mantık ile gitmenizi öneririz.
Fotoğrafa ilk defa ciddi olarak girdiğim ve Internet'in patladığı yıllarda Fotokritik vardı. Bu yazıyı yazarken bakayım dedim hala da var. Türkçe içerik açısından faydalı ama genelde yapıcı olmayan eleştiriler ve kavgalar sebebi ile bu sitedeki hesabımı kapatmıştım. Bir de o zamanlar nü fotolar üzerine bazı kısıtlamalar getirmişlerdi ki o günlerde bu tarz fotoğraflar da çekiyordum. Sanırm bu yazı vesilesi ile 10 seneden fazla bir süre sonra siteyi açtım. Tasarımı biraz değişmiş, ana sayfada ki günün fotoğraflarına bakınca çok da ilham alınacak bir şey yok, bir de bütün Dünya varken kendimizi niye Türkiye ile kısıtlayalım?
Bewnim için Fotokritik'den sonraki aşama ise Flickr'dı.Flickr bundan sonra anlatacağım içerik kaynaklarına göre çok büyük, bu yüzden ücretsiz üyelikte dahi kullanıcılarına çok büyük bir dik boyutu veriyor. Fotoğraf paylaşım sayısı da çok yüksek, kalitel işler dışında br ailenin aynı plajda çektirdiği arda arda ve birbirinden farkı olmayan 120 karesini de bu sitede görebilirisniz. Tek başına altından kalkılması son derece de zor. Yahoo tarafından satın alınmış bu sitede içeriği kategorileştirerek ilham perilerini bulmanız kolaylaştırmış. Mesela 20 yaş altı en etkileyici 20 fotoğrafçı (20 under 20) gibi bölümler mevcut. Flickr'ı Rio karnavalı gibi düşünebilirsiniz, renkli cıvıl cıvıl ama bir o kadar da kalabalık. Aynı zamanda güzel olduğu kadar çirkini de bol.
Flickr Rio karnavalı ise 500px Venedik Karnavalı diyebiliriz. Tüm işler son derece sofistike ve klas. Gerçekten en iyi ama en iyi işlerinizi koymanız lazım. Ortalama işler hemen sitenin en dibini boyluyor. Çok güzel bir kategori sistemleri mevcut ve 500px'e haftada bir kaç defa göz atıyorum. Doğa fotoğrafı gibi hemen hemen hiç çekmediğim kategorilerde takip ettiğim fotoğrafçılar var. 500px bir fotoğraf sanatçısının Dünyada ne tür işler çıkıyor diye bakması gereken en önemli sitelerden. Bunun dışında her ay ünlü bir veya bir kaç fotoğrafçıdan o ay yüklenen fotoğraflar içinden favorilerini seçtiriyorlar. Sizin fotoğraf onlardan biri olursa işte şöhretin kapıları açılıyor. "Editor's Choice" bölümüne bu sebepten dolayı bakın derim.
Flickr ile hemen hemen aynı zamanda 500px'den önce Photosig diye bir site vardı. Yine bu yazı sebebi ile baktığımda sitenin kapandığını gördüm. Bu siteyi bırakmamın sebebi de Fotokritik'e benzer bir mantıkta benim takip ettiğim fotoğraflardan "nü" olanları buğulu göstermeye başlamalarıydı. Zaten siteye giriş yapmışım, ne anlamı vardı ki. Üstelik nü olması pornografik olduğu anlamına da gelmiyordu. O veya bu sebeple insanların ihtiyaçlarına cevap verilemediğinde sitelerde şirketler gibi yok oluyor.
500px kadar sık olmasa da arada sırada baktığım başka bir site de Deviantart. Bu site tek başına fotoğraf üzerine değil her tür sanat eserine heykelden şiire kadar paylaşma imkanı sunuyor. Daha da güzeli Photoshop'a yönelik "texture" "brush" vb tarzı içerikleri üretip bunları paylaşan sanatçıların olması. Çoğu da sizden sadece teşekkür bekliyor. Deviantart biraz daha bohem ve uçuk kaçık işleri bulabileceğiniz sadece bu işlerden anlayanların katıldığı özel bir ortam sunuyor desek yalan olmaz.
500px dışında favori iki sitemden birisi Pinterest. Aslında ABD'de özellikle kadınlar arasında son derece popüler ama nedense Türkiye'de çok tutmadı. Pinterest bir katalog uygulaması. Chrome kullanaıyorsanız Internet'de beğendiğiniz herhangi bir fotoğrafı kendinize ait klasörünüzde saklayabilirsiniz. Yani beni çok etkileyen bir portre fotoğrafı gördüğümde bir klikle bu fotoğrafı portre panoma atabiliyorum. Başkaları benim bu klasörümü veya açık tuttuğum tüm klasörleri izleyip neleri beğendiğimi de takip edebiliyor. Aynı şekilde bende başkalarının klasörlerine bakıyorum. Bu sayede her baktığımda yeni içerikler bulabiliyorum. Oluşturduğum panolarıda inceleyebilirsiniz.
Ve yazımı hem en yeni hem de en favori ilham ve kıskançlık kaynağı site ile bitireyim. Photoshop'ın yaratıcısı Adobe tarafından işletilen ve ücretsiz olan bir site Behance. Behance yine her türlü görsel sanatın ticari olsun olmasın paylaşıldığı bir ortam sunuyor. Sunulan işlerin kalitesi son derece yüksek. Beni de o kaliteye ulaşmak için motive ettiğinden, görsel sanatlarda dünya çapında yapılan işleri görme imkanı sunduğundan genelde gün aşırı ziyaret ettiğim ama o kalitede iş henüz ürettiğimizi düşünmediğimden genelde daha seyrek olarak işlerimizi burada paylaşıyoruz. Behance'in bir güzel tarafı da ticari işleri bulabileceğiniz ender sitelerden. Reklam fotoğrafçılığı ve CGI işlerinin en geniş örneklerini bu sitede bulabilirsiniz.
Bu sitelerin dışında eğer reklam görselleri ile ilgileniyorsanız önerebileceğim iki site daha var. Ads Of the World ve Lürzer's Archive. Bu iki sitede güncel ve arşiv olarak tüm dünyada kullanılan reklam görsellerini arşivliyor. Reklam fotoğrafçılığına ilgi duyanlara öneririz.
Sizlerin bu sitelere ek olarak önereceğiniz kaynaklar var ise aşağıdaki yorum bölümüne eklerseniz diğer okuyucular da faydalanabilir.
